Boğaziçi Üniversitesinde bir süredir yaşanılan hak ihlallerini ve şiddet olaylarını kaygıyla takip etmekteyiz. Üniversite öğrencilerinin, akademisyenlerinin, personellerinin ve mezunlarının düzenlediği protesto eylemlerinde şiddet olaylarının arttığını gözlemlemekteyiz.
Son protesto eylemlerinde LGBTI+’ların kimlikleriyle hedef gösterildiğini, ayrımcılığa uğradıklarını, nefret söylemlerine maruz bırakıldığını üzülerek görmekteyiz.
LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı ve nefret içerikli söylemler Türkiye Cumhuriyeti Anayasası başta olmak üzere ülkemizin de taraf olduğu birçok ulusal ve uluslararası sözleşme ile çelişmektedir ve bu gibi söylemler hiçbir zaman kabul edilebilir olmayacaktır.
LGBTI+’ların haklarının insan hakları olduğunun bir kez daha altını çiziyoruz.
LGBTI+’lara yönelik her türlü saldırının durması gerektiğini düşünüyoruz. LGBTİ+’ların toplumumuzda hedef gösterilmeden, ayrımcılığa uğramadan, şiddete maruz kalmadan, eşit şartlarda yaşamaları gerekir.
Bilimsel çalışmalar tüm insanlığa kimlik ayırt etmeksizin yarar sağlamak için vardır ve bu temel ilke üniversitelerde akademik özerklik ve bağımsızlık değerleri ile korunma altına alınmaktadır. Yaşanan bu süreçte aynı zamanda bilimin ilkelerinden şaşmayan, üniversitelerin otonomluğunun ve akademinin demokratik ve bağımsızlık ilkelerinin arkasında beraber duran akademisyenler ve üniversite öğrencileri de sayısız hak ihlaline maruz kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 26. maddesi "Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetine" ve 34. maddesi "Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına" göre gerçekleştirilmiş yürüyüşlere yöneltilen bu şiddet kabul edilemezdir. Bu konuda yaşanan hak ihlallerinin acilen önüne geçilmelidir.
Bunlara ek olarak; 31 Ocak 2021 Pazar günü TurkMSIC’i temsilen Üniversite LGBTİ+ Topluluklarından oluşan UniKuir Derneği’nin süreçle ilgili olan toplantısına katılım göstererek sürecin yakından takipçisi olduğumuzu belirtmek isteriz. TurkMSIC olarak bu süreç boyunca her koşulda UniKuir Derneği üyeleriyle birlikte hareket etmekteyiz.
Türk Tıp Öğrencileri Birliği olarak şiddetin her türlüsüne karşıyız ve karşı olmaya devam edeceğiz. Şiddetten hayatta kalanların yanında olmak ve haklarını savunmak için elimizden geleni yapacağız. Bu yaşanılan hak, düşünce ve özgürlük ihlallerinin bir an önce son bulması adına çağrı yapıyoruz.